Nasılsın?” diye sormuşsun!
Ne bileyim!
Fırat kadar mahzun, Dicle kadar efkârlıyım!
Bir devr-i âlem ki âlemden eleme göç ediyorum!
Gâh dervişçesine gâh devrilmişçesine.

Kırgınım işte Biraz gidişine biraz da kalmayışına Kavuştum derken kayboluşuna kırgınım Kırgınım işte Biraz uzak oluşuna çok da sormayışına Varla yok arası arafın muallağına kırgınım Gelmek bilmeyen eylül'ün sabahına kırgınım Geçmek bilmeyen zamanın her anına kırgın

Ve bazen sadece; yorgun oluyor insan. Ne küs, ne yalnız ne de aşık!

Yok bir sitemim hayatta her şey kısmet
Soldu gençliğim ömrümü aşkla ziyan ettim
Ağla gönlüm nasip değilmiş vuslat
Rahat uyu yar sana hakkımı helal ettim