30.12.2019 15:39
Yiyecek: İnsanların gün içinde bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde birçok kez söylediği yedi harfli bir sözcük. Çoğu kişi için, yaşam tamamen yiyeceklerden ibarettir. Neleri tatmak istiyoruz ya da neleri zaten tattık. Dahası, neredeyse her gün sağlığımızı korumak için yememiz veya kesinlikle yemememiz gereken gıdalarla ilgili araştırmalar yayımlanıyor. Bu araştırmaları gazetelerde, dergilerde okuyoruz. Haberlerde izliyoruz. Yiyecekler yaşamlarımızı olumlu bir şekilde etkileyebilir, ama olumsuz bir şekilde de etkileyebilir. Yiyecekler, kültürleri ve sevdiklerimizi bir araya getirir. Ama çatışmalara ve/veya savaşlara da neden olabilir. Kişisel olarak benim için, yiyecekler, onlar olmadan bir gün bile geçiremeyeceğim en iyi arkadaşım gibidir. Ama birçok kişi için yiyecekler en büyük düşmanlarıdır: örneğin yeme bozukluğu olan kişiler veya sürekli aç yaşayan kişiler için. Her gün insanlar açlıktan ve/veya diğer gıda ile ilişkili nedenlerden dolayı ölüyorlar.
Yeme bozuklukları veya beslenme yetersizliği nedeniyle yiyeceklerin en kötü düşmanınız olması mantıklı olabilir. Peki yiyeceklerin belirli bir neden olmaksızın da düşmanınız olabileceğini biliyor muydunuz? Yukarıda da söz edildiği gibi, sağlığınız için çok zararlı olduğundan, belirli yiyecekleri diğer yiyeceklerle birlikte yememeniz gerektiğini gösteren çalışmalar her gün yayımlanmaktadır. Bu durum fiziksel ve/veya zihinsel sağlığınız üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Büyük olasılıkla şöyle düşünüyorsunuz: “ama bu ürünler benim evimde veya buzdolabımda zaten yok”. Eminim ki bu ürünlerin sizin için zararlı olduğunu bilmiyordunuz veya her koşulda bazıları sizi şaşırtacaktır!
1. Margarin
Margarin, yüksek oranda trans yağ (doymamış yağ) içeren bir ürün olması nedeniyle bu listede yer alıyor. Trans yağlar genelde kalp damar bozukluklarıyla bağlantılıdır. Bu yağlar anne sütü üzerinde de olumsuz bir etkiye sahip olabilir: trans yağlar yeni doğan bebeğinize verdiğiniz sütün kalitesini düşürür. Bunun de ötesinde, insülin seviyelerinizi düşürür. Bu nedenle, çok fazla margarin yemeyin. Margarin yerine başka ürünler kullanmayı deneyin. Örneğin, çok sağlıklı bir yağ olan zeytinyağı kullanabilirsiniz.
2. Gazlı içecekler
Karbonatlı su, aromalar ve tatlandırıcılar her gazlı içecekte yer alan 3 ana içerik maddesinden biridir. Gazlı içeceklere ayrıca çok sayıda diğer içerik maddesi de eklenir, bunlar da doğal olarak bu ürünleri suya kıyasla çok daha cazip ve lezzetli kılar. Ancak tüm bu içerik maddelerinden dolayı, tüketmesi son derece zararlı olan ürünlerden biri de gazlı içeceklerdir. Peki ama neden? Beyniniz gazlı içeceklerle hiçbir zaman tatmin olmayacaktır, dolayısıyla sürekli daha çok kalori tüketeceksiniz ama hiçbir zaman gerçekten ‘doymuş’ hissetmeyeceksiniz. Çok fazla miktarda gereksiz şeker, örneğin fruktoz, karaciğerimiz tarafından glikoza çevrilir, ve yeterince glikoz ürettiğinizde ve geriye hâlâ şeker kaldığında, vücudunuz bunu yağ olarak depolayacaktır. Bu durum da kilo almanıza yol açarak obezite riskini artıracaktır. Bu nednele, bugünden itibaren bu bilgileri aklınızda bulundurun ve daha az gazlı içecek içmeye başlayın.
3. Beyaz ekmek
Belki şu şekilde düşünüyorsunuzdur: ekmek ekmektir, aralarında herhangi bir fark yoktur. Ama yanılıyor olabilirsiniz çünkü esmer ekmek ile beyaz ekmek arasında kesinlikle çok büyük bir fark var. Beyaz ekmek, kepek ekmeği veya esmek ekmek ile kıyasla çok daha az lif ve protein içerir. Lifler, vücudumuzun yeterince yediğini anlamasına yardımcı olan maddelerdir. Eğer bütün gün boyunca çok fazla kalori tüketmek istemiyorsanız, doygunluk hissi önemlidir. Çok fazla şeker yerseniz, vücudunuza çok fazla insülin alabilirsiniz ve bu da tüm gün boyunca vücudunuzda olmaması gereken hormonlar ile bu duruma karşı koymak zorunda kalacağınız anlamına gelir.
4. Meyve suyu
Etiketinde veya ambalajında %100 meyve suyu yazıyor olsa bile, meyve suları hiç de sizin düşündüğünüz kadar sağlıklı ürünler değildir. Meyvenin suyunu sıktıktan sonra, çoğu yiyecek ve içecek üreticisi bu suyu ambalajlamak ve süpermarketlere dağıtmak için hazır hâle gelene kadar devasa oksijen tanklarında depolar. Bu işlem dolayısıyla, meyvenin suyu neredeyse tatsız bir hâl alır. Dolayısıyla, üreticiler o lezzetli meyve tadını geri kazanmak için çok çeşitli tatlandırıcılar eklemek zorundadır. Bunlar da sağlığımız için son derece zararlıdır.
Ne büyük bir aydınlanma öyle değil mi! Bu bilgileri biliyor muydunuz?
5. Ton balığı
Balığı çok seviyorum. Ton, somon, ringa veya morina balığı: bu balıklara ne kadar yesem de doyamıyorum. Her gün balık yemeyi tercih ederim, ama şu andan itibaren ton balığını es geçeceğim. Neden mi böyle söylüyorum? Ton balığı sağlığınız için zararlı bir türdür. 50 yıl önce, ton balığı gibi yırtıcı balıkları yemek hiç sorun değildi. Ama okyanuslar kirlenmeye başladıkça, ton balığı yemek yalnızca kırk yılda bir yaptığınız veya hiç yapmadığınız bir şey olmalıdır. Ton balığı çok fazla miktarda cıva emer ve biz bu balığı yediğimizde, bu tehlikeli madde doğrudan böbreklerimize, beynimize ve diğer yumuşak dokulara gider. Çok uzun süreler boyunca çok fazla miktarda cıva tüketilirse osteoporoz, demir eksikliği ve hatta akciğer kanseri ve cilt kanseri gibi ciddi bazı hastalıklara yakalanma riski ortaya çıkar. Bu riski yaşamamak için, ton balığı tüketiminizi mümkün olduğunca düşük seviyelerde tutmaya çalışın.
6. Çiğ bal
Bu bal pastörize edilmemiş durumdadır, dolayısıyla hâlâ tehlikeli maddeler içerir. Sonuç olarak, bu ürün grayanotoksin içerir. Bu madde yaklaşık 24 saat boyunca baş dönmesi yaşamanıza, güçsüz hissetmenize veya mide bulantısı çekmenize yol açabilir. Ayrıca bunun dışında aşırı terleme yaşayabilirsiniz. Bana sorarsanız bunlar hiç de istenen durumlar değil. Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
7. Enerji içecekleri
Bu hissi hepimiz biliriz: çok yorgunsunuz ve yine de daha tüm öğleden sonra boyunca çalışmak zorundasınız. Üstelik akşam da iptal edemeyeceğiniz önemli bir randevunuz var. Peki bu durumda ne yaparsınız? Doğru, hemen gidip buzdolabından kafeinli bir içecek alırsınız. Çünkü bir kutu dolusu enerji aldıktan sonra günle yeniden başa çıkabilir duruma gelirsiniz! Enerji içecekleri aslında faydalıdır, ama bu tür içecekleri tüketmenin risklerini bilmek de önemlidir. Bu içeceklerin birçoğu çeşitli enerji üreten içeriklere sahiptir. Örneğin, kafein, taurin, guarana ve B vitamini. Bu içerikler çok fazla miktarlarda bir araya getirilirse, vücudunuz için hiç de iyi olmayabilir. Aksine, bu içerikleri çok fazla miktarda tüketirseniz, alkol veya uyuşturucu almışsınız gibi büyük etkilere sahip olabilir. O hâlde bu konuda çok dikkatli olmak gerekiyor.
8. İşlenmiş etler
Her şeyden önce, işlenmiş etin tam olarak ne olduğunu bilmek önemlidir. İşlenmiş et dediğimiz ürünlere birkaç örnek vermek gerekirse: sosis, pastırma, sucuk, salam, sığır konservesi ve tüm tütsülenmiş, tuzlanmış, konserve edilmiş ve kurutulmuş etler işlenmiş et grubuna girer. İşlenmiş et, yüksek tansiyon ve diğer sağlık problemlerine neden olabilir. Bunun nedeni ise, etlerin yüksek sıcaklıklar altında işlenmesidir. Bu da nitrosaminler yaratır ve bu maddeler ne yazık ki kansere yol açar. Dolayısıyla, daha az işlenmiş et yemeye çalışmak gerçekten çok önemlidir!
9. Kahvaltılık gevrekler
Süpermarkette bu ürünleri es geçmek mümkün değildir. Kahvaltılık gevrekler o kadar çok çeşitlidir ki, insan hangi çeşidini alacağına karar vermekte zorlanır. Aslında karar vermemek belki de iyi bir şeydir, çünkü kahvaltılık gevrekler hiç mi hiç sağlıklı ürünler değildir. Bu ürünler çok fazla genetiğiyle oynanmış içeriklere sahiptir ve bunlar da bağışıklık sistemimizi etkileyebilir. Bu ürünü yemeden duramıyor musunuz gerçekten? O hâlde her zaman biyolojik gevrek almaya çalışmalısınız.
10. Tuz
Pişirdiğimiz yemek biraz yavan olmuşsa, yaptığımız ilk şey tuzluğu elimize almak olur, öyle değil mi? Ama belki de tuzluğu almadan önce iki kez düşünmelisiniz. Çok fazla tuz içeren bir beslenme biçimi yüksek tansiyona neden olabilir. Bu da felç gibi kalp damar bozuklukları riskini artırır. Bu nedenle tuz tüketiminize dikkat edin ve daha az tüketmeye çalışın. Tuzu azalttıkça az tuzlu yemeye alışacak ve yemeklerinize çok daha az tuz eklemeye başlayacaksınız. Bu tamamen alışmaya bağlıdır. O nedenle kendinizi sadece biraz zorlayarak çok fazla miktarda tuz kullanma alışkanlığınızdan vazgeçebilirsiniz.
11. Yağsız ürünler
Çoğu insan yağsız ürünlerin çok sağlıklı olduğunu ve bu tip ürünleri bol miktarda tüketebileceğini düşünür. Ama bu kesinlikle yanlış bir düşüncedir. Kulağa çok tuhaf geliyor olabilir ama yağ, bedensel işlevlerinizin birçoğu ve sağlıklı bir gelişme için şarttır. İşte bu nedenle tamamen yağsız bir beslenme biçimi doktorlar tarafından hiçbir zaman önerilmez, özellikle de düzenli egzersiz yapan bir kişi iseniz. Dahası, bu ürünler çok fazla miktarda (işlenmiş) şeker içerir ve bunlar yağdan daha da zararlıdır. Çoğunlukla yağsız ürünlerin kalorisiz anlamına geldiğini düşünürüz. Ama bu doğru bir bilgi değildir. O hâlde bir sonraki sefer yağsız ürünler yerine kalorisiz ürünler satın almaya çalışın!
12. Konserve yiyecekler
Yemek yapmaya vaktimiz yoksa veya ay sonunu getiremeden bütün maaşımızı tükettiysek genelde konserve yiyecekler yeriz. Açık konuşalım: bugüne kadar hiç kimse haftada yalnızca iki kez konserve mısır veya diğer konserve sebzeleri yemek yüzünden ölmedi. Ama bunu bir alışkanlığa dönüştürmemeniz gerektiğini bilmeniz önemlidir. Eğer yiyecekleri konserve hâline getirirsek, raf ömürlerini uzatmış oluruz. Dahası, konserve yiyecekleri 1 ila 5 yıl arası bir süre zarfında tüketebilirsiniz. Konserveler bu kadar uzun süreyle bozulmadan duracaktır. Ancak bu süre boyunca yalnızca çok sınırlı miktarda besin ögesi bozulmadan kalır. Diğer çok önemli besin ögelerinin birçoğu, ürünlerin konserve hâline getirilmesi için kullanılan yüksek sıcaklık dolayısıyla zarar görür. Dahası, birçok üretici konserve ürünlere çok fazla miktarda şeker ve tuz ilave eder. Lütfen unutmayın! Bu durum genelde düşük kaliteli markalar tarafından üretilen ürünler için geçerlidir. Bu nedenle, konserve tüketiminizi mümkün olduğunca azaltmaya çalışmalısınız. Tükettiğiniz zamanlarda da kaliteli markaların ürünlerini tercih etmeye çalışmalısınız. Elbette bütçeniz buna izin verdiği ölçüde. Ama unutmayın, sağlık her şeyden önemlidir.
13. Bulyon tabletleri
Süpermarketten satın aldığınız bulyon tabletleri çok fazla miktarda yapay içerik ve tuz barındırır. Çok fazla tuz hiçbir zaman iyi bir şey değildir. Ama özellikle diyabet hastaları ve yaşlılar gibi yüksek tansiyona duyarlı olan kişiler bu ürünlerden kaçınmalıdır. Yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları riskini ciddi ölçüde artırır. Elbette ev yapımı bulyon tabletler hazırlayabilirsiniz. Üstelik bunlar çok daha lezzetli olacaktır!
14. Peynir
Peynir çok fazla kalsiyum, protein, fosfor, riboflavin, çinko ve A ve B12 gibi diğer önemli vitaminleri içerse de, çok fazla kalori içeren bir üründür. Özellikle diğer yiyeceklerle birlikte kullanıldığında oldukça sağıksız bir besindir. O hâlde bir sonraki sefer naçosun üzerine kalın bir tabaka rendelenmiş peynir eklemeden önce veya salam ve çedar peyniri ile beyaz kızarmış ekmekten büyük bir sandviç yapmadan önce iki kere düşünün! Sandviçinizin içine o kadar malzeme ekledikten sonra ayrıca peynir koymanıza gerek yok. Bu yalnızca fazla kalori almanıza ve sağlığınızı riske atmanıza neden olacaktır.
Bunu bekliyor muydunuz? Açıkçası ben hiç beklemiyordum. Bu yazıyı Facebook ve Pinterest’te arkadaşlarınız ve aileniz ile paylaşmayı unutmayın.